Zeytinyagli Taze Bezelye

Annemin arkadasi Rahmiye Ablam, Bursa'da toplanmis tazecik bezelyelerini annemle paylasmisti. Eh malum, hem yesil hem de top seklinde olunca, bana da onlarla oynamaya calismak kaldi.

Malzemeler:

500 gr taze bezelye ici
1 cay bardagi zeytinyag
1 havuc, kup kup dogranmis
1 orta boy patates, kup kup dogranmis
2 domates, rendelenmis
1 kesme seker
1 litre kadar sicak su
1 tatli kasigi tuz
1 cay kasigi taze cekilmis karabiber

Tencerenizde yagi, sogani ve havuclari yumusayana kadar kavurun. Domatesleri ve sekeri ekleyerek bir tasim kaynatin. Bezelyeleri ve patatesleri de ilave ederek, sebzelerin uzerine cikacak kadar su koyun. Butun sebzeler yumusayana kadar pisirin. Eger sebzeler pismeden yemegin suyu azalirsa, kaynar su ilave edebilirsiniz.

Taze bezelye biraz gec pisebiliyor, o yuzden bu yemek 30 ila 45 dakika arasi vaktinizi alacaktir.

Benim domateslerim Ayvalik'tan gelmis olduklari icin renkleri harika. Eger domatesleriniz renk vermezse, yemeginize 1 kasik da salca ekleyebilirsiniz. 

Bezelyeler ilindiginda, sehriyeli pilav ile sunum yapabilirsiniz.

Afiyet olsun...

Mercimek Koftesi

Anneannem, haftasonlari aklina yapacak yemek gelmediginde, kolay oldugundan hemen mercimek koftesi yogururmus. Icindeki yesillikleri gorup, toplarla oynamaya calistiysam da, tabiki engellendim. Halbuki en sevdigim renk yesil, daha once de soylemistim, yesil oyuncaklarla oynamaya bayiliyorum...

Malzemeler:

2 olcu ince bulgur
1 olcu mercimek
3 olcu su
2 sogan, kup kup kesilmis
1 cay bardagi zeytinyag
2 corba kasigi salca
7-8 sap taze sogan, ince kiyilmis
1/2 demet maydanoz, ince kiyilmis
2 tatli kasigi kimyon
1 tatli kasigi kirmizi pul biber
1 tatli kasigi tuz
1 cay kasigi taze cekilmis karabiber
Servis icin marul

Mercimekleri iyice yikayip, 3 olcu suyla kaynatin. Tencerenizin kapagini acik birakirsiniz, mercimekler daha kolay acilacaktir. Mercimeklerin butun suyu cekmesine izin vermeyin. Ocagin altini kapattiginizda, bulguru ekleyin, karistirin ve tencerenin kapagini kapatin. Bulgurlar sisene kadar yaklasik 30 dk bekleyecegiz.

Bu arada ic harcimizi hazirlayalim. Soganlari zeytinyagda yumusayana kadar kavurun. Salcayi ekleyin ve 2-3 dakika kavurmaya devam edin. Sogumaya birakin.

Bulgurlar sistiginde, soganla salcayi icine ekleyin. Taze sogani, maydanozu ve baharatlari da ilave ederek karisimi birkac dakika yogurun. Yogurdugunuz kofte hamurundan, ceviz buyuklugunde parcalar kopartarak sekil verin. Genelde avucumuzun icinde sıkarak uzun kofteler yapariz fakat yuvarlak yapinca da sunumu cok şık oluyor. 

Servis tabaginiza butun ya da ince dogranmis marullari koyarak, uzerine koftelerinizi dizin. Demlenmis guzel bir çayla ya da ayranla mercimek koftelerinizi servis yapin.

Afiyet olsun...

Mascarpone Kremali Havuclu Kek

Peynir en sevdigim yiyeceklerden biri.. Ama oyle her peyniri yemem, biliyorsunuz gurme bir kediyim ben... Gercek sutten yapilmis peyniri hemen anlarim ve kotu bir peynire asla dokunmam...
 
Malzemeler:

250 gr margarin 
300 gr kahverengi seker
5 buyuk yumurta, beyazi ve sarisi ayrilmis
1 portakal kabugu rendesi
1 portakalin suyu 
1 paket kabartma tozu
1 tatli kasigi tarcin
1 cay kasigi toz zencefil
1 su bardagi cekilmis ceviz ici  
1 su bardagi un
250 gr rendelenmis havuc
1 fiske tuz

Mascarpone kremasi icin:
120 gr mascarpone peyniri
250 gr tuzsuz krem peynir ya da labne
1 dolu turk kahvesi fincani pudra sekeri
1 limon kabugu rendesi
1/2 limon suyu

Uzerini suslemek icin dovulmus ceviz

Firininizi 180 dereceye ayarlayin ve isinmasi icin birakin. Keki pisireceginiz kalibi yaglayarak hazirlayin. 28 cmlik kalip bu kek icin uygun olacaktir.

Bir kapta, seker ve margarini krema kivamina gelene dek cirpin. Karistirmaya devam ederken, her biri tek seferde olmak uzere, yumurta sarilarini ekleyin. Portakal kabugu ve suyunu koyun. Kabartma tozu, tarcin ve zencefili de ilave ederek karistirin. 

Baska bir kapta, yumurta beyazlarini bir fiske tuzla kopurup kabarana ve sertlesene kadar cirpin. Cevizleri, unu ve havuclari bu karisima ekleyerek nazikce katlama yontemiyle karistirin. Yani, hamuru bir spatula yardimiyla distan ice dogru yavasca katlayin. Bu karisimi, digeriyle yine katlama yontemiyle birlestirin.

Yagladiginiz kalibiniza kek hamurunu bosaltin ve firina atin. Yaklasik 1 saat pisirin. Bir bicakla ya da kurdanla pisip pismedigini kontrol ederek firindan cikartin. En az 15 dakika dinlenmesi icin bekleyin. Yoksa kaliptan cikartirken kekiniz parcalanabilir.

Bu arada uzerine koyacagimiz kremayi hazirlayalim. Bir kapta mascarpone peyniri, labne, pudra sekeri, limon kabugu ve suyunu cirpalim. 

Soguyan kekimizi kalibindan cikartarak servis tabagina alalim. Uzerine kremamizi yayalim. Dovulmus cevizleri serpistirerek susleyelim. Muhtesem havuclu kekiniz servise hazir.

Bildigimiz havuclu kek tariflerine gore biraz zahmetli gorundugunun farkindayim. Fakat yumurta beyazlarini ayri bir yerde cirparak karisima eklemek keke nem ve yumusaklik veriyor. Bir kere deneyin derim, pisman olmayacaksiniz.

Afiyet olsun... 

Limonlu Kurabiye

Biz kediler, limondan hic hoslanmayiz. Hatta portakal ve mandalina icin de ayni seyi soyleyebilirim. Burnumuz cok hassas ve zaten eksi olan limonu koklamak bize aci veriyor. Bazilari kedileri kacirmak icin uzerlerine limon suyu sıkıyormus. Siz sakin boyle birsey yapmayin olur mu? Biz sudan da korkuyoruz. Eger yaninizda istemiyorsaniz, en azindan masumca su sıkmayi deneyebilirsiniz. Hos, biz size ne yapabiliriz ki, tek istedigimiz azicik sevgi, belki birazcik da yemek...

Malzemeler:

150 gr margarin
2 yumurta
1 limon kabugu rendesi
1 corba kasigi limon suyu
4 corba kasigi toz seker
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
1 cay bardagi nisasta
Aldigi kadar un

Uzeri icin pudra sekeri

Bir kapta, yagi sekerle krema kivamina gelecek sekilde cirpalim. Daha sonra diger malzemeleri ekleyelim. Unu en son azar azar ilave ederek, yumusak fakat ele yapismayan bir hamur elde edelim.

Hamurdan ceviz buyuklugunde parcalar kopartarak, diledigimiz sekli verelim. 

Onceden isittiginiz 180 derece firinda, 20-25 dakika kadar pisirelim.

Kurabiyelerimiz ilindiginda, uzerlerine pudra sekeri serpelim.

Nefis limonlu kurabiyelerimizi begeneceginizi umariz.

Afiyet olsun...

Browni

Annem der ki, bayramlarda genelde evde baklava yapilir ve yenirmis. Ben oyle hamurlu, serbetli tatlilari pek sevmiyorum. Annemin yaptigi nefis gorunen tatliysa, cikolatali oldugu icin beni cezbetmedi dogrusu.. Elmali kurabiye ya da dondurma olsa neyse... Fakat siz cikolata seviyorsaniz, deneyin derim. Goruntusu harika degil mi?

Malzemeler:

250 gr bitter cikolata
250 gr margarin
1 su bardagi dovulmus ceviz ici
250 gr pudra sekeri
7 corba kasigi kakao
9 corba kasigi un
1 paket kabartma tozu
4 buyuk yumurta






Firininizi 180 dereceye ayarlayip, isinmaya birakin.

Yaklasik 20x30 santimlik pisirme tepsinize ya da payreksinize yagli pisirme kagidi sererek hazirlayin.

Cikolatanizi kucuk parcalara bolun. Kaynayan su dolu kucuk bir tencere uzerine baska bir kap koyarak, cikolata ve tereyagini puruzsuz kivama gelene dek benmari usulu eritin. 
Cevizleri cikolata karisiminiza ekleyin.

Ayri bir kapta, kakao, un, pudra sekeri ve kabartma tozunu karistirin. Uzerine cikolatali cevizi ilave edin.

Bu karisima, yumurtalari tek tek kirarak, homojen, puruzsuz bir kivam elde edin. 

Browni hamurunuzu firin kabiniza bosaltin ve isinmis firininizda 25 dakika pisirin. Tum firinlar farkli oldugundan, yine de piserken goz kulak olmanizi oneririm. Eger fazla pisisirseniz, ortasi yumusacik, disiysa hafif kurumus olmaz. Cikolatali bir kek yapmis olursunuz.

Firindan cikarttiginiz browninizin ilinmasi icin sabirli olun :)

Servis ederken, bir kasik krema ve portakal kabugu rendesi ile susleyebilirsiniz. Dilerseniz krema yerine, sade dondurma da kullanabilirsiniz. 

Evde ceviziniz yoksa uzulmeyin. Tarifimiz, ceviz koymadan da gayet guzel oluyor. Bitter cikolata sevmiyorsaniz, 100 gr bitter ve 150 gr sutlu cikolatayla degisiklik yapabilirsiniz. Ben %70 kakaolu bitter kullandim.

Cikolata severlerin bayilacagi, kolayca yapilabilen bir browni bu. Begeneceginizi umarim.

Afiyet olsun...

Bucuruk Kurabiye

Annemin blogunu takip edenler bilir. Elmali kurabiyeye bayilirim... Bugun mutfaktan gelen kokuyla, firindan elmali kurabiye cikacak sandim, fakat yanilmisim. Onun yerine minik beyaz kurabiyelerle karsilastim. Tadina bakmaya calistim tabiki, ama herzamanki gibi annem engelledi. Belki gece onlar uyurken mutfaktan calabilirim. Ne dersiniz?...

Malzemeler:

4 haslanmis yumurta sarisi

250 gr margarin, oda sicakliginda

1 paket vanilya

1/2 cay bardagi nisasta

3 corba kasigi pudra sekeri

Aldigi kadar un

Uzerine serpmek icin pudra sekeri

Oncelikle yumurtalari kati olacak sekilde haslayarak, sogumaya birakin.

Yumurtalariniz sogudugunda, sarilarini ayirip, kurabiye hamurunu yoguracaginiz kaba, elinizle iyice ufalayin. Margarinle yumurta sarilarini karistirarak bulamac haline gelmesini saglayin. Vanilyayi, pudra sekerini ve nisastayi ekleyin. Unu en son yavas yavas ekleyin ki, hamurunuz cok sert olmasin. Elinize yapismayacak yumusak bir hamurunuz olmali. Kurabiyeleri dilediginiz sekilde yapabilirsiniz. Ben minik parcalar kopartip avucumda sıkıyorum, boylece adina yakisir minicik, bucuruk kurabiyelerimiz oluyor. Hem de bir lokmada yeniyor ve uzerindeki pudra sekerleri etrafa sacilmiyor.

Onceden isitacaginiz 170 derece firinda, yaklasik 15 dakika pisirin. Ben 15 dakika sonra firini 150 dereceye getirip 5 dakika daha pisirdim. Hem renkleri degismedi, hem de daha gevrek oldular. Firindan cikarttiginizda, biraz ilinmalarini bekleyip, uzerlerine pudra sekeri serpistirin.

Bu kurabiyeleri universitedeyken, tatile geldigimde halam yapardi. Tarifi onunkiyle ayni mi bilmiyorum, fakat lezzet olarak cok benziyor.  Icine sadece yumurta sarisi koydugunu gormustum ve boyle bir tarif yarattim. Gayet basarili oldugunu soyleyebilirim. Merak etmeyin, kesinlikle yumurta kokusu almiyorsunuz.

Baksaniza Chipa bile yemek icin can atiyor. Ama bizimle uzun yillar yasayabilmesi icin, tatli yemesi yasak. Aksam, mutfagin kapisini acip, kurabiye calmaya yeltendi tabiki :) Fakat basarisiz oldu...

Umarim sizde tarifimizi dener ve kurabiyelerimizi begenirsiniz.

Afiyet olsun...

Ramazan Bayrami

Bir ay cok cabuk gecti ve Ramazan Bayrami sonunda geldi... 

Bayram sabahlari, biz cocukken pek degerliydi. Erkenden kalkilir; babamla abim camiden donene dek kahvalti sofrasi kurulurdu. Demli bir cay, su boregi, annemin evde yaptigi baklavalar.. Sonra, tum gece basucumuzda beklemis olan yeni bayramliklar giyilir, dedeme gidilirdi. Butun aile orda olurduk, en az otuz kisi.. Ardindan anneannemi ziyaret.. Kalabalik, kocaman bir aileydik o zamanlar.. 

Cocuklugumun bayramlari beni hep duygulandirir. Hazirlik yapilan, heyecan duyulan, tum aile eksiksiz olunan bayramlar... Eski bayramlar bize dostlugu, kardesligi, yardimlasmayi, komsulugu ogretirdi. Komsumuza selam bile veremedigimiz degil, karsilikli evlerimizde agirlandigimiz zamanlardi.

Bayram sekerleri hepimizin evinde hazir olurdu. Kapiya gelip seker isteyen cocuklar geri cevrilmezdi. Her evde tatli bir telas, bir kosturmaca.. Ev gezmeleri, kolonya ikramlari, el openlerin cok olsunlar, ardindan hevesle beklenen bayram harcliklari, anneannemin her bayram hepimiz icin ozenle hazirladigi icinde para ya da seker olan mendiller ve daha bir dolu kucuk ayrinti... 

Hayatinizdaki kosturmacayi, en azindan bayramlarda durdurun. Biliyorum, artik hepimiz bayramlara tatil gozuyle bakiyoruz. Cunku modern hayatin icinde cok yoruluyoruz. Eskileri geri getirmek mumkun olmasa da, en azindan buyuklerinizi ihmal etmeyin. Onlar hala yaninizdayken, sevgiyle sarilin... Uzaktaysaniz mutlaka arayin...

Herkese, evdeki bayram sekerlerimiz kadar renkli, neseli, civil civil birkac gun diliyorum...

Şeker tadinda bayramlar...