Kaynak:nefisyemektarifleri.com
29 Aralık 2016 Perşembe
Yeşil Mercimek Böreği (Unsuz)
Kaynak:nefisyemektarifleri.com
24 Aralık 2016 Cumartesi
fırında tavuk dolması
Fırında iç pilavlı tavuk dolması tarifimi denerseniz, sonuçta verdiğiniz emeğin karşılığını almış olursunuz. Tavuk doldurmak ölçü ve akıl işidir. Herkes tavuk doldurur ama, herkesin doldurduğu tavuk lezzetli olmaz. Fazla söze hacet yok, deneyin sonucu görün. Bu tarifimde 1.5 kilo ağırlığında tavuk ve standart çay bardağı dolusu pilavlık pirinç kullandım. İç pilav yapımında hangi malzemeler gerekiyorsa, pilavımdan esirgemedim. Malzeme ölçülerime uyarsanız, ağız tadında tavuk dolmanızı yemiş olursunuz.
Tavuk Dolması Malzemesi
- bir tane temizlenmiş tavuk
- bir çay bardağı dolusu pirinç
- üç çorba kaşığı zeytinyağı
- bir tane tavuk ciğeri
- bir küçük soğan
- bir çorba kaşığı çam fıstığı
- bir çorba kaşığı kuş üzümü
- bir çay bardağı dolusu sıcak su
- bir çay kaşığı tuz
- karabiber, yenibahar, toz tarçın
- yanmaz fırın torbası 25×38 cm.
21 Aralık 2016 Çarşamba
Karnıbahar Kısırı
Malzemeler:
Bir adet orta boy karnıbahar
1 adet kuru soğan
Domates ve biber salçası
Limon
Zeytinyağı
Tuz, kimyon, nane
Maydanoz, marul, dereotu, yeşil soğan
Yapılışı:
Karnıbaharı yıkadıktan sonra köklerinden ayırıp küçük parçalara bölerek rondolayın. (Rondodan sonraki görünüşü aşağıda.)
Piştikten sonra soğumaya bırakın.
Doğradığınız yeşillikleri, limonu pişen karnıbaharların içine ekleyip karıştırın.
Afiyet olsun.
Kaynak: Facebook Karatay Lezzetleri Sayfası. (Fotoğraf Nuray İlbars)
Ceviz Suyunun Faydaları
- Ceviz içerisinde bol miktarda protein, lif, omega 3 ve 6 yağ asitleri bulundurur.
- Kalsiyum, çinko, magnezyum, fosfor, bakır, selenyum, demir ve manganez minerallerini barındıran nadide kuru yemişlerdendir.
- A, B1, B2, B6 ve C vitaminlerini bünyesinde bulundurur.
- Kalp ve damar sağlığını korur.
- Güçlü bir antioksidandır.
- Yüksek kolesterolü düşürür.
- Tam bir antidepresandır. Stresle mücadelede önemli bir rolü vardır.
- Saç ve cilt bakımında tercih edilir. Saçı güçlendirir, geç beyazlamasını sağlar, kırışıklık gidericidir.
- 3-4 adet cevizi akşamdan bir bardak oda sıcaklığında suya koyun sabaha kadar bekletin. Sabah kahvaltıdan önce aç karnına bu suyu için ve cevizleri yiyin. Bu uygulamayla cevizin suya geçen vitaminlerinden de faydalanmış olacaksınız. Hızlı zayıflayacak, kabızlık probleminizi ortadan kaldıracaksınız.
14 Aralık 2016 Çarşamba
Şekersiz Muzlu Puding
Malzemeler:
2 muz
Kıvam verecek kadar süt
2 tatlı kaşığı kakao
Yapılışı:
Malzemeleri derin bir kaba koyup mikserleyin. İçine dövülmüş ceviz, badem ve yaban mersini ekleyin.
Kilo verme sürecinde yenilmesi önerilmiyor ama yiyecek olursanız da sabah kahvaltısı ardına tüketip yürüyüş yaparak yediğinizi yakmanız gerekecek:-)
Kaynak: Facebook Karatay Lezzetleri Sayfası
Sebzeli Börek (Unsuz)
Malzemeler
Yarım su bardağı haşlanmış kırmızı mercimek
Yarım su bardağı haşlanmış yeşil mercimek
4 kaşık yoğurt
1 çay bardağı süt
2 yumurta
Bir çay kaşığı kabartma tozu
Roka, maydanoz, tere, dereotu, nane
Pırasa
Pazı
Yarım kuru soğan
Yeşil soğan
4 kaşık lor
Yarım çay bardağı zeytinyağı
Biraz tereyağı
Kayatuzu, toz kırmızı biber, nane
Çeyrek havuç rendesi. (Havucu kilo verme sürecinde kullanmamanızı öneririm. Pişince şekere dönüşüyor.)
Bütün malzemeleri bir kapta karıştırın, kek hamuru kıvamı almasına dikkat edin. Sonra hepsini yağladığınız kalıba alın.
180 derecelik fırında üzeri kızarıncaya kadar pişirin.
Not: Bu tarife kek kıvamı alabildiği sürece dilediğiniz sebzeyi ve baharatı ekleyebilirsiniz. (Patates, havuç, bezelye hariç)
Nuray İlbars
13 Aralık 2016 Salı
Kırmızı Mercimekli Krep (Unsuz)
Malzemeler:
1 su bardağı mercimek
2 yumurta
2 kaşık lor
1 çay kaşığı karbonat
Tuz
Süt
Yapılışı:
1 su bardağı mercimek geceden yikanip islanir.
Sabah içine 2 yumurta, 2 kaşık lor, 1 çay kasigi karbonat, tuz ve kıvam alana kadar süt konur. Hepsi blenderdan geçirilir ve krep gibi pişirilir.
Kaynak: Facebook Karatay Lezzetleri Sayfası (Aynur Kader Körbalta)
Mutfağınızı Karatay Beslenmesine Hazırlamak İçin
Beslenmeyle ilgili tüm bilgilerimize reset atıp önyargılarımızdan kurtulup sonra adeta ders çalışır gibi Karatay Diyeti kitabını okuyup özümsedikten sonra iş uygulamaya geldi.
- SAĞLIKSIZ GIDALARIN TEMİZLENMESİ: Kitapta yazan mutfağa hiç sokulmaması gereken malzemeler varsa atılmalı veya düşman gördüğünüz birilerine verebilirsiniz dostunuza bile vermemelisiniz. Önce ekmek kutunuzdan kurtulmakla işe başlayın. Sonra erzak dolabınızı elden geçirin. Pirinç, makarna, şehriye, her tür un, iç bakla ve şeker varsa dolabınızdan çıkarın. Şimdi sıra buzdolabınıza geldi. Buzdolabınızı paketlenmiş ürünler, eritme ve krem peynirler, hazır yoğurt, süt tozu, krema, hazır soslar, varsa tost ekmeği, her türlü meşrubat, meyve suyu, sucuk, salam, sosis gibi işlem görmüş et ürünleri, marketten alınma tavuk ve yumurta, her türlü şarküteri ürünlerinden arındırın. Kavun, karpuz, incir ve dut gibi glisemik indeksi yüksek meyveleri ve mevsimsiz sebze ve meyveleri de buzdolabınızdan çıkarın. Mutfağınızdan bisküviler, galetalar, tatlı-tuzlu kurabiyeler, cipsler, çikolatalar, şekerleme ve lokumlar, yapay veya doğal tatlandırıcılar, sakızlar, şekerli ve şekersiz reçeller, şuruplar, bal, pekmez, hazır çorbalar, ayçiçeği ve mısırözü yağları, patates, kavrulmuş kuru yemişler gibi sağlıksız ne varsa her şeyi atın. Poşet çaylar, granül kahveler de mutfağınızdan çıkmalı.
- SAĞLIKLI GIDALARIN ALINMASI: Karatay Sağlıklı Beslenmesine yönelik ceviz veya kavrulmamış badem/fıstık/fındık, günkurusu kayısı, serbest dolaşan tavuk yumurtası, hangi zeytinden seviyorsanız zeytin, tam yağlı en çok sevdiğiniz peynir, mevsim sebzeleri, yeşillik, soğuk sıkım sızma zeytinyağı, köy tereyağı, süt, et veya balık vb malzemeleri eve almalısınız. Sütü öncelikle yoğurt mayalamak için aldınız. Maya olarak tanıdıklarınızdan ev yoğurdu bulmanızı tavsiye ederiz. Cevizi pazardan kabuklu olarak alıp kendiniz taze taze kırarsanız hem daha lezzetli hem de daha sağlıklı olur.
Kaynak: Facebook Woto Sağlıklı Yaşıyoruz Sayfası
10 Aralık 2016 Cumartesi
Kırmızı Mercimek Mantısı
Yaklaşık bir bardak kırmızı mercimeğe üstünü geçecek kadar su ekleyin. Tuzunu ilave edin.
Ayrı bir tencerede biraz suyla bir kuru soğanı soteleyin. İyice suyunu çekince kıymasını ilave edip kendi suyunda kavurun.
Biraz soğuk sıkım zeytinyağı ekleyin.
Soğuyan mercimeğe taze soğan doğrayın.
Kalıpla servis tabağına çıkartıp üzerine soğanlı kıymayı, sarımsaklı yoğurdu ve en üstüne de nane ve pulbiberli yağı dökün.
Afiyet olsun.
Kaynak: Facebook Karatay Lezzetleri Sayfası (Nilüfer Kasap)
9 Aralık 2016 Cuma
8 Aralık 2016 Perşembe
Kilo Verememe Sebepleri
Kilo verememenizin birkaç sebebi olabilir:
- D vitamini seviyeniz düşüktür.
- Demir seviyeniz düşüktür.
- Magnezyum seviyeniz düşüktür.
- İnsülin seviyeniz yüksektir.
- Troid hormonunuzda bir sorun vardır. (Diyete başlamadan önce mutlaka D vitamini, B12 vitamini,Troid hormonları açlık insülini demir ve diğer biyokimya ve hemogram tahlillerinizi yaptırın)
- Yemek saatlerinizi doğru ayarlayamamışsınızdır.
- Hazır yoğurt tüketiyorsunuzdur (çoğunun içeriğinde nişasta olduğundan beslenmeyi etkisiz hale getiriyor)
- Doğal olmayan gıdaları tüketiyorsunuzdur (Ne yazık ki doğal olmayan birçok gıda hormonal ilaç içeriyor, bu da kişilerin kilo vermesini engelliyor)
- Düzenli spor yapmıyorsunuzdur.
- Sporu yeterli süre boyunca yapmıyorsunuzdur.
- Arada küçücük de olsa kaçamaklarınız vardır.
- Yemekleri pişirme şeklinizde hata vardır. (Yanlış pişirilen besinler trans yağ içerir)
- Uyku saatleriniz yanlıştır.
- Kabızlık sorununuz vardır (lifli gıdaları az yemek ve az yağlı tüketmek bu soruna neden olur)
- Tuz tüketiminiz fazladır ve yanlış tuz kullanıyorsunuzdur.( kaya tuzu kullanmalısınız )
- Akşam yemeklerinizi doyana kadar değil tıka basa yiyiyorsunuzdur.
-yediğiniz gıdaların bazılarına intöleransınız yani allerjiniz vardır
Çözüm önerileri:
- Tahlil yaptırıp kan değerlerinizi görün.düşük olan d vitamini ,b12 ve demir seviyeleriniz varsa yükseltin
- Spor yaparken süre tutun
- Yediklerinizin resmini çekip, yediğiniz saati de belirterek grupta paylaşın.Böylece yediklerinizde bir hata olup olmadığını hep beraber kontrol ederiz.
- Köy yumurtası, köy tavuğu, köy tereyağı, evde yapılmış yoğurt vs tüketin.
- Hazır alıyorsanız doğal yada ev yapımı gıdalara yönelin.
- Her gün düzenli yürüyüş yapın.
- Kaçamak dediğimiz küçük atıştırmalıklardan kesinlikle yapmayın.
- Yemekleri Karatay beslenmesine uygun şekilde pişirin.
- Karatay diyetinde uykuda da kilo verme mümkün olabildiğinden, uyku saatlerinizin düzenli olması gerekiyor. Bu nedenle akşam en geç 11:30 gibi uyuyup sabah erken kalkmak çok önemli. Gece saat 2 ve 5 arası LEPTİN HORMONU salgılanır ve yağlarımızın yanmasını sağlar
- Lif içeren sebzeleri öğününüzde bol bol tüketin.
- Yağı kesinlikle kısıtlamayın, bol sağlıklı yağ tüketin çünkü Karatay diyeti kalori hesabına dayalı değildir. Vücuda giren faydalı yağ (soğuk sıkım zeytinyağı, köy tereyağı,kuyruk yağı tüketin), bağırsakların düzenli çalışmasını da sağlar. Kahvaltıda yediğiniz domates, salatalık gibi sebzelere de bol yağ koymayı unutmayın. Sebzeleri mutlaka mevsiminde tüketin
- Kullandığınız tuz miktarını az tutun ve mutlaka evinizdeki küçük tahta ya da cam değirmenlerde toz haline getirdiğiniz kaya tuzu kullanın. Diğer tuzçeşitleri ödem yaparak kilo vermenizi imkansız hale getirebilir.
- Sabah kahvaltıları tam ve doyurucu olacak şekilde, yüzde yüz karatay kahvaltısı olmalı. Ancak akşam yemeklerini kısıtlı tutun ve az yiyin. Bu şekilde daha hızlı kilo verebilirsiniz.
Kaynak: Karatay Lezzetleri Sayfası
7 Aralık 2016 Çarşamba
YOLO Dünyası için Geri Sayım Başladı!
Ulaşımda En Pratik Yol O! sloganı ile yola çıkan ve Uber’in karşılaştığı en güçlü rakip olan girişim YOLO için geri sayım başladı. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de yoğun ilgi gören şehir içi, konfor ve kaliteyi birleştiren yolculuklar sağlayan platformlara bir yenisi daha ekleniyor. Kısa süre içinde hayatımızda farklı bir yer edinmeyi hedefleyen girişimin adı YOLO.
YOLO, şehir içinde lüks segment araçlar ile şehir içi VIP taşımacılık hizmeti veren ve sektöre çok iddialı girerek diğer rakiplerine nazaran çok farklı iş modeli ve kazanç vaat eden bir mobil uygulama. Dünyada Uber modeli olarak bilinen mobil uygulamanın Türkiye versiyonu olarak planlanmış olan YOLO, uzun süren Ar-Ge çalışmaları sonucunda ortaya çıkmış.
YOLO’yu dünyadaki benzerlerinden farklı kılan en önemli özellik TR’de hukuksal altyapısının sağlamlığı ve farklı kazanç modelleri. YOLO, hem kullanıcılara, hem de iş ortaklarına sağladığı yeni nesil bir iş modeli ile kısa sürede yola çıkıyor.
YOLO, TEB Holding ve Çolakoğlu Grup Yönetim Kurulu Üyesi Haydar ÇOLAKOĞLU başkanlığındaki güçlü yatırımcı ve yönetim kadrosu ile de dikkat çekiyor. Yönetim kademesindeki 12 kişilik tecrübeli ekibin, 1 yıl süren çalışmaları sonucu ortaya çıkardıkları YOLO, şehir hayatına yeni bir soluk getirmeyi planlıyor.
Ulaşımdaki zorlukları keyif ve konfor ile çok uygun koşullarda sunmayı hedefleyen ekip adına konuşan YOLO Yönetim Kurulu Başkanı Haydar ÇOLAKOĞLU şunları söyledi;
“Günümüzde temel ihtiyaçlarımızdan biri olan şehir içi konforlu seyahatin hızlı, güvenli ve ucuz olarak sağlanabilmesi başlangıç noktamızdı. Bununla birlikte, kayıt dışı kalan birçok seyahatin kayıt altına alınarak vergilendirilmesi, sektörde hukuksal altyapının sağlamlaştırılması yeni düzende yeni normallere alışan bizler için çok önemli. İşlerimize teknolojiyi en verimli şekilde entegre etmek hem kullanıcılarımıza hem de iş ortaklarımıza yüksek kazanç sağlayacaktır.
YOLO yüzde yüz yerli yapım bir uygulamadır. Amaçlarımızdan biriside bu iş modelini hızlı bir şekilde ülke dışında da kullanılan bir marka yapmaktır. YOLO’nun temel felsefesi bundan ibarettir.
Kendi kurucularımızın sağladıkları desteklerin yanında, henüz başlangıç aşamasında iken Los Angeles merkezli bir yatırım şirketinden 16 milyon dolar değerleme ile bir kısım yatırım aldık. Kendileri ile yaptığımız çalışmalar sonucunda da “you only live once” baş harflerinden oluşan YOLO isminde karar kıldık. Bunun yanısıra Los Angeles, San Francisco, Londra ve Zürih merkezli yatırımcı grupları ile de görüşmelerimiz devam etmekte. Bu güç birliği platformu ile hem UBER gibi bir dünya devine rakip olacak, hem de Türkiye’den bir dünya markası çıkartabilmek için çalışacağız.
Başlangıç gününde 300’ün üzerinde araç ile hizmet verecek olan YOLO ile kullanıcılar, tek tuş ile araç çağırabilecek, ulaşım ücretlerini kredi kartları ile ödeyebilecekler. Araçta unuttukları herhangi bir eşyanın güvende olduğunu bilecekler. Yıl sonu hedefimizde 1000’i aşkın araçla hizmet vermek var.
Bu uygulamaların yanısıra yolcularımızı çok özel kampanyalardan da faydalandıracağız. Farklılıklarımız, ilk günden bu ayrıcalıklar ile görülecek. Kasim ayında acilacak beta surumu ile İstanbul`un bazi seckin mekanlarinda yapilacak test surusleri ile hizmete baslayacak olan uygulama üzerinden özellikle tanıtım günlerimizde kayıt yaptıran yolcularımıza 15 Aralık - 4 Ocak tarihleri arasında ücretsiz ulaşım hakları, çeşitli promosyonlar sağlayacağız. Açılışa özel bu kampanya gibi birçok büyük kurumdan da kampanya desteği alan YOLO ile yolculuklarınızın standartları değişecek. YOLO’yu hepinize tavsiye ediyorum. YOLO dünyasına hoş geldiniz.”
GooglePlay ve AppStore dan indireceğiniz uygulama sayesinde YOLO dünyasında siz de yerinizi alın. Detaylı bilgi ve iletişim için www.yolo.com.tr adresinden YOLO’ ya ulaşabilir @yolo_turkiye Instagram adresinden de takip edebilirsiniz.
Bir boomads advertorial içeriğidir.
5 Aralık 2016 Pazartesi
Kırmızı Lahana Salatası
3 Aralık 2016 Cumartesi
Karnıbaharlı Çubuk Ekmekler (Unsuz)
• 1 adet küçük boy karnabahar
• 4 adet yumurta
• 3 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri veya eriyen başka bir doğal peynir ben dil peyniri kullanıyorum yada mozarella
• 1 yemek kaşığı kekik...
• 4 diş sarımsak
• 1 çay kaşığı tuz
• 1 çay kaşığı karabiber
• 1 yemek kaşığı zeytinyağı
• Hazırlanışı
• 1- Karnabaharı temizleyip çiçeklerini kesin.
• 2- suda haşlayın yada buharda pişirin, tel süzgeçte suyunu iyice süzdürün
• 3- Karnabaharlar piştikten sonra derin bir kase içine koyun ve soğumasını bekleyin.
• 4- Üzerine rendelenmiş Kaşar peyniri, yumurta, kekik, ezilmiş sarımsak, deniz tuzu, karabiber ve zeytinyağı ilave edip karıştırın.
• 5- Hazırlanan karnabahar harcı ikiye bölüp yağlanmış tepsiye yayın.
• 6- Önceden ısıtılmış 200 derece fırında yaklaşık 25 dakika pişirin.
• 7- Üzerine tekrar 1 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri serpip 5 dakika daha pişirin. İstenirse susam yada çörek otuda serpilebilir
• 8- Fırından çıkardıktan sonra uzun çubuklar şeklinde doğrayın. Servis tabağına alıp ılık veya sıcak olarak servis yapın.
Karnıbahar Ekmeği
• 1 küçük boy karnabahar
• 2 yumurta
• 0,25 su bardağı doğranmış maydanoz...
• 0,25 su bardağı doğranmış dereotu
• 0,5 limon suyu
• 1,5 çay kaşığı tuz
• 1 çay kaşığı karabiber
• 1- Karnabaharı temizlendikten ve doğrandıktan sonra bir miktar suda 5 dakika haşlayın.
• 2- Haşlanmış karnabaharı rondo’dan geçirilip bir süzgeçte suyunu iyice süzün. Karıştırma kabına alın.
• 3- İçine yumurta, maydanoz, dereotu, limon suyu, tuz ve karabiberi ekleyip hamur kıvamına gelene kadar karıştırın.
• 4- Yağlanmış fırın kabına t 1’er mandalina büyüklüğünde topları yuvarlak şekilde yayın. Önceden ısıtılmış 200 derece fırında üzeri kızarana kadar 10 dakika pişirin.
• 6- Pişen karnabahar sandviç ekmekleri aralarına istediğiniz malzemeyi iki veya üç kat yerleştirip servis edebilirsiniz.
Not:(Tarifte pişirme kağıdı kullanılmış, Karatay mutfağında kullanılmıyor.)
Kaynak: Facebook Karatay Lezzetleri Sayfası
2 Aralık 2016 Cuma
Yemek Yemek Hakkında Her Şey
Fazla yemek yendiğinde, mide hazım için daha çok enzime ihtiyaç duyar. Enzim üretmek vücut için oldukça güç olmakla beraber, kıymetli maddeler gerektirir. Sağlıklı bir insanın midesi 200-250 gr. yemeğin birinci hazmını, besinlere ve kişinin hazım gücüne göre 3-4 saat içinde gerçekleştirebilir. Bu miktarda yemeği hazmetmek için kalp zorlanmadan rahatça çalışacaktır. Bunun 2 katı yemek yendiğinde, yemeğin hazmedilmesi ve fazlalıkların kısmen depolanarak, kısmen çıkartılması için, kalbin 4-6 kat daha fazla çalışması gerekecektir.
Bu işlem yalnız Kalbi değil, besinleri hazmetme, depolama ve fazlalıkları vücuttan uzaklaştırmakla görevli diğer organları da yıpratır. Genç bir insan fazla yemek yediğinde, vücudu kuvvetli olduğundan hazmederek, fazlalıkları dışarı atabilir. Ancak fazla yemek alışkanlık halini alır ve zorlanma devam ederse, bu kuvvet tükenir, fazlalıkların giderek daha artmasıyla, vücutta depolar oluşur. Depolar dolduktan sonra, atıklar kanla birlikte dolaşmaya başlar, böylece kan ağırlaşır, kan dolaşımı yavaşlar. Kandaki ağırlaşan atıklar, damarlarda birikmeye ve zamanla damarları tıkamaya başlar. Daralmış damarlardaki kan, organları yeteri derecede besleyemeyecek kadar azalır. Beslenemeyen organlar beyne "biz açız" uyarısı gönderir, beyin de bu çağrıya cevap olarak iştahı çoğaltır. Bu, insanı daha da çok yemeye zorlar. Yedikçe kandaki fazlalıklar ve damarlardaki tıkanıklıklar çoğalır. Kan daha da koyulaşır, organların açlık hissi daha da artar. Bu kısır döngü devam ederken, insanlarda konsantrasyon, hafıza, düşünme, anlama ve öğrenme yeteneği azalmaya, hastalıklar birer birer kendini göstermeye başlar.
Çoğu insanlar fazla yemenin bedelini, aşırı şişmanlıkla ve şişmanlığın beraberinde getirdiği hastalıklarla öderler. Kimileri de, ne kadar yerse yesin, hep zayıf kalır. Bunlar kendi durumlarının şişmanlardan daha iyi olduğunu zanneder. Ancak çoğu zaman onların durumu şişmanlarınkinden daha tehlikeli olabilir. Çünkü fazlalıklardan oluşan atıklar, ilaçlar, toksinler ve katkı maddeleri şişmanların vücudundaki yağlarda depolandığı için, organların tahrip olması kısmen de olsa önlenebilir. Ancak zayıfların, kan vasıtasıyla bütün vücutlarını dolaşan toksinler, ateş, öksürük, terleme, nezle, kusma, ishal, sivilce, çıban gibi yollarla dışarı atılırken, bu ağır işlemler hem organlarını yıpratır, hem de eklemlerde, kaslarda ve organlarda depolanarak, ağrıya, enfeksiyona, kistlere ve genetik değişimlere (mutasyonlara) sebep olur. Bu tip insanlar genelde sık hastalanan, sıkıntılı ve asabî insanlardır.
Günde Kaç Öğün Yemek Gerekir?
Eskiden Hekimler "Hastalık nedir?" sorusuna; "Yediğini sindirmeden ikinci bir yemek yemektir", diye cevap verirlermiş. Hastalıkların temel nedenlerinden biri, hazmın tamamlanmasını beklemeden, yemeğin üstüne başka bir şey yemektir. Sindirim sistemi belli kurallarla çalışır. Bu kurallara göre, 200-250 gr. miktarında bir yemek, midede 3-4 saatte hazmolur ki, buna birinci hazım denir. Yemeğin cinsine, miktarına ve ağırlığına göre, birinci hazmın süresi 6-10 saate kadar uzayabilir. Hazım tamamlanmadan yenen ufacık bir lokma dahi, midenin hazım sürecini bozar. Bu bir lokma, önceki yemekle karıştığında, hazmolamayacağı için mayalanmaya ve çürümeye başlar. Önceki yemeği de bozup, çürüterek midede yanma, ekşime ve şişkinliğe sebep olur.
Aslında, ilk hazımdan değil, üçüncü hazımdan sonra, yani besinler kandan hücrelere geçtikten sonra, ikinci bir yemek yenebilir. Yani günde iki defa yemek insan için yeterlidir. İçme konusunda da ölçü aynıdır.
Günümüzde insanlar, günün büyük bir kısmını sürekli çiğneyerek geçiriyorlar. Yolda yürürken, sokakta konuşurken, ders çalışırken, sürekli bir şeyler atıştırarak, vücutlarını çöplüğe çeviriyorlar. En önemli sağlık kuralı ve bütün hastalıklara deva olan yegane ilaç, iyice acıkmadan yememektir.
Karışık Yemenin Zararları
Mizaca uymayan veya birbirine uygun olmayıp, hazmı için ayrı enzimler gerektiren yemekler, birbiriyle karıştığında, hazmolamadan çürür. Mesela, karbonhidratlar ile proteinler, süt ürünleri ile balık, birkaç inekten sağılarak karıştırılan süt, karışık et (örneğin, aynı cinsten iki farklı hayvanın eti, bir hayvanın eti ile bir diğerinin yağı, dana ile tavuk eti veya aklınıza gelebilecek herhangi bir et kombinasyonu), balık ile et, karışık yağlar (örneğin, koyun ile tavuk yağı, katı yağ ile sıvı yağ) birbirlerine zıttır. Çünkü bunların parçalanabilmesi için ihtiyaç duyulan enzimler birbirine zıttır. Bu zıtlık, enzimlerin üretilmesine engel olur, ya da üretilmiş enzimlerin birbirini yok etmesine sebep olur, yenen yemek hazmolmadan çürümeye başlar. Bu, midede saatler süren bir işlemdir ve bağırsaklarda da devam eder. Yemekten sonra kanda lökosit sayısının yükselmesi bu sebeptendir.
Çürüme veya mayalanma sonucu oluşan zehirli ve asitli kalıntılar, sinir hücrelerini doğrudan etkileyerek, bağırsakların hareketini yavaşlatır. Bağırsaklarda toplanan kalıntılar, bağırsakları genişletir, cepler oluşturur. Bu ceplerde dışkısal taşlar meydana gelir ve yıllarca atılmadan kalabilir. Beslenmedeki hata devam ettiği süre içersinde, bağırsaklar daha da ağırlaşır, hareketi daha da yavaşlar ve kabızlık meydana gelir. Bağırsakların duvarları kanalizasyon boruları gibi zehirli, yağlı atıklarla kaplanır. Bu noktadan sonra vücudun intoksikasyonu (toksinlerle dolması) hızla artmaya başlar. Vücut, direncini kaybeder, halsizleşir, bağırsaklarda sürekli gaz oluşur, uyku ve tembellik artar. Çürüyen veya mayalanan yemek artıkları bağırsağı zehirleyerek, kana karışır. Bu atıklar kandan bütün organlara ve hücrelere yayılarak, onları da zehirler, hastalıklara yol açar. Damarları tıkayıp, organ ve eklemlerde toplanır. Tıkanan damarlarda akan koyu - ağır kan, organları beslemekte yetersiz kalır ve organlar, yukarıda belirtildiği gibi, "açız" diye çığlık atmaya başlar.
Hızlı Yemek, Yemeği Az Çiğnemek
Çok hızlı yemek yemek, sindirim sisteminde zararlı sonuçlara neden olabilir. Her lokmanızda, bir öncekini tamamen yutmadan, yeni bir ısırık alıyorsanız, bu çok hızlı yemek yediğiniz anlamına gelir. Eğer hızlı yemek yiyorsanız, normal hızda yemek yiyen birinin bir çatal dolusu yiyecek yemesi için geçen sürede, sizin 4-5 lokma yediğinizden haberiniz yoktur.
Karbonhidratlar, organik asitler, aromatik maddeler ve tuzların hazmı, ağızda bol enzim içeren tükürükle başlar, çiğneme esnasında enzimlerle karışır ve bir kısmı ağızdaki kılcal damarlara süzülür. Ağır karbonhidratların hazmı ağızda başlar ve midede aynı enzimlerle devam eder. Ağızda yemeğin kimyasal yapısı hakkında toplanan veriler, beyne gönderilir. Beyin bu bilgiyi analiz eder ve yemeğin hazmını programlar. Bu durumda çiğneme işlemi büyük önem taşımaktadır. Yemek ne kadar iyi çiğnenirse, beyin yemeğin tahlilini o kadar iyi yapar ve sindirim sistemini o derece iyi hazırlar. Çiğnenmiş yemeğin tadı ve kokusu ağızda dağılmalı ve kaymaya benzer bir nesne (kimus) haline gelmelidir. Bu da 15-40 çiğneme hareketi ile elde edilir.
Ağızda çok miktarda akupunktur noktası bulunur (her bir dişin dibinde 2'şer tane). Çiğneme esnasında, besinlerden ayrılan enerji, bu akupunktur noktaları vasıtasıyla vücudun genel enerji dolaşımına karışır. Bu yüzden küçük yudumlarla içmek ve küçük lokmalar halinde yemek gerekir. Su, süt, et suyu, meyve-sebze suyu, küçük yudumlarla alınıp, ağızda ılıtılır, tükürükle karıştıktan sonra yutulur. Eğer gıdalar yeterince çiğnenmezse, sindirim başından itibaren bozulacaktır.
Yemeğinizi sakin, rahatlatıcı bir ortamda yiyin, yemeğe başlamadan önce derin bir nefes alın. Üzgünken, ya da bir tartışma sonrasında (ya da sırasında) asla yemeyin. Televizyon, ya da bilgisayardan uzakta yemek yiyin. Bir sonraki lokmayı ağzınıza almadan önce, ağzınızdakini çiğneyip yuttuğunuzdan emin olun. Neden hızlı ve/veya aşırı yediğinizi anlamaya çalışın. Örneğin, hızlı yiyenlerin birçoğu daha hızlı yemek için bir kardeşiyle yarışarak büyümüştür.
Yemeği iyi çiğnemenin faydaları
• Karışık yemeğin zararı azalır.
• Hazım süreci kısalır.
• Mide, pankreas, karaciğer ve bağırsakların işi kolaylaşır.
• Çok daha az enzim (insülin dahil) harcanır.
• Mide, bağırsak, karaciğer, pankreas, bağışıklık sistemi, diyabet, tümör, kanser, alerji, diş çürümesi, sinir ve ruh hastalıklarından korunmuş olunur.
• Mevcut hastalıklar hafifler.
Ne Zaman Su İçmeli
Et, yumurta, peynir gibi proteinli yiyecekler, midede hazmı uzun süren besinlerdir. Tatlılar ve meyveler midede fazla kalmadan bağırsağa geçerek, birinci hazmını burada tamamlar. Su ise, midede vücut ısısına ulaştıktan sonra, doğrudan bağırsağa geçer. Demek ki, önce su içmeli, sonra birlikte yememek şartıyla, meyve veya tatlı, sonra salata ve yemek yenmelidir. İki çeşit yemek yeniyorsa, hafif ve sulu olanı, ağır ve kuru olandan önce yemekte yarar vardır. Önce yemek, sonra meyve/tatlı yenirse, meyve/tatlı hazmını tamamlamak için bağırsağa geçemez, midede mayalanır veya çürür ve gaz oluşturur.
İbn-i Sina, sabah ekmek yiyenlere, eti akşam yemeyi tavsiye ederdi. Ekmek ve et arasındaki vakit dilimi bu kadar uzun olmalıdır. Etle birlikte mutlaka ekmek yenecekse, önce ekmeği et suyuna batırarak yemeli, sonra et yenmelidir.
Yemekten sonra su içince, su bağırsağa geçemez, midenin genişlemesine, mide asidinin seyrelip, zayıflamasına, hazmın uzamasına sebep olur. Yemek arasında su içmek de doğru değildir, çünkü yemekte su içen, yemeği iyi çiğneyemez. Gerektiği kadar çiğnenmemiş yemek, mideye, bağırsaklara ve dalağa zarar verir.
Yemekten 1,5-3 saat sonra su içmek daha uygundur. Zaten 1,5-3 saat sonra midenin hazmı sona yaklaşınca, yani yemek ikinci hazma hazır hale gelince, insanın su istemesi normaldir, su içmek için doğru zaman dilimi de budur. Ancak yemek kuru ise, o zaman çiğnenip, yutulan her lokmadan sonra, bir yudum su içmekte zarar yoktur. İsteyenler, yemekten sonra birkaç yudum su içebilirler.
Kaynak: Aidin Salih/ Gerçek Tıp (İnternette Derlenen Bilgilerden Özet)
Tatlı İsteğini Bastırmanın Yolları
Hipotiroidi Nedir
Hipotiroidi, tiroid bezinin yeterli çalışamamasıyla ortaya çıkar. Hipotiroidinin en bilinen nedeni sebebi bilinmeyen bir şekilde tiroid bezlerinin fonksiyonunun bozulmasıyla ortaya çıkan Hashimoto hastalığıdır. Bu hastalıkta önce guatr vardır, daha sonra tiroid bezi küçülür ve hormon salgılayamaz hale gelir.
Hipotiroidiye neden olan diğer bir etken de tiroid bezi ameliyatlarıdır. Ameliyatla birlikte bezin büyük bir bölümü alındığından yeterli hormonu salgılayacak bölüm kalmamış olur. Radyoaktif iyot tedavisi yapılan hastalarda da tiroid bezi hasar gördüğünden hormon salgılanması azalır ve hipotiroidi gelişir. Bazı durumlarda baş ve boyuna yapılan ışın tedavisi sonrası da bu rahatsızlık gelişebilir. Bazı ilaçlar da hipotiroidiye neden olur.
Hipotiroidi en çok kimlerde görülür?
Hipotiroidinin;- Şeker hastalarında,
- Kansızlık problemi olanlarda,
- 60 yaş üstü kadınlarda,
- Kandaki yağ oranı yüksek kişilerde,
- Adet düzensizliği ve çocuğu olmayan kişilerde,
- Depresyonu olanlarda görülme ihtimali daha fazladır.
Hipotiroidi belirtileri nelerdir?
Hipotiroidi rahatsızlığı olan hastalarda;- Halsizlik,
- Üşüme titreme,
- Ses kısıklığı,
- Şişkinlik,
- El, yüz ve gözde şişlik,
- Ciltte kuruma,
- Saçlarda dökülme,
- Uyku bozukluğu ve depresyon,
- Adet düzensizliği,
- Kilo artışı,
- Konsantrasyon bozukluğu, hafıza zayıflığı,
- Kansızlık, b12 eksikliği,
- Az terleme gibi durumlar görülür.
Hipotiroidi nasıl teşhis edilir?
Hipotiroidi tanısında en önemli test THS ölçümüdür. Serbest T4 düzeyi düşük, TSH düzeyi yüksek bir hastada hipotiroidi vardır. Testlerde ayrıca demir, b12 ve kan da yağ düzeyine de bakılır.Hipotiroidi nasıl tedavi edilir?
Nadir olarak Hashimoto hastalıklarında %20 oranında kendiliğinden iyileşme görülse de, Hipotiroidi tedavisi ömür boyu süren bir hastalıktır. Hastalık öncelikle doktorun yaraladığı dozlarda verilen ilaçlarla tedavi edilir ve tiroid hormonları normal düzeye getirilir. Kişi 6 ay-/yılda bir doktor kontrolüne gitmelidir. Hamile kalan hastalar, doktora gidip ilacın dozunu yeni duruma göre ayarlatmalıdır. Demir ve kalsiyum ilaçları, antasitler tiroid ilacının emilimini etkilediği için farklı zamanlarda alınmalıdır. Bu hastalığa sahip kişiler kesinlikle iyotlu tuz tüketmemelidir.http://www.anatomica.com.tr/hipotiroidi-nedir
Gluten Hassasiyeti Nedir
Kilolu Olma Sebepleri
Bağırsak Sağlığınız İçin Öneriler
Bağırsak temizliği, besinlerin daha iyi emilip özümsenmesini sağlar.
Haftada en az 7 meyve tüketin ve çok lif içeren, özellikle kırmızı meyveleri seçmeye özen gösterin.
Yaratılışımız gereği, boşaltım sistemimiz sadece 35 Derecelik açı yakalandığı zaman tam olarak doğru çalışmaktadır. Bu açının tam oluşmaması durumunda tam ve doğru boşaltım sağlanamamaktadır.
Yani buradan anlıyoruz ki, atalarımızın yıllardır kullandığı alaturka oturuş pozisyonu en doğru pozisyonmuş.
http://hakanmenguc.com/bagirsak-sagliginiz-icin-cok-onemli-tavsiyeler/
Fasulyeli Ispanak Böreği (Unsuz)
2 su bardağı haşlanmış robottan geçmiş kuru fasulye
2 yumurta
Bir demet ıspanak
Yarım su bardağı yoğurt
Yarım cay bardağı zeytin yağı
50 gr beyaz peynir
5 adet ceviz
1 çay kaşığı karbonat
Tuz ve pul biber
30 Kasım 2016 Çarşamba
Brokoli ve Karnıbaharlı Köfte
Karnabahar ve brokoli buharda pişirilir.
Yoğurma kabına alınır. İstenilen baharatlar ve tuz konur iyice yogurulur
Kuru soğan ve sarımsak ince bir şekilde doğanır bir tavada zeytin yağı ile biraz pişirilir, üzerine kıyma koyulur. Karabiber, maydanoz, yeşil soğan ve pul biber eklenip karıştırılır.
Pisince ocaktan alınır, soğuyunca karnabaharlarn üzerine koyulur, iki yumurta kırılır ve iyice yogurulur.
Borcam zeytinyağı ile yağlanır.
Halka halka soğanlar dogranir ve borcama dizilir. Soğan halkalarinin üzerine köfteler dizilir ve fırına verilir.
Afiyet olsun.
Kaynak: Facebook Karatay Lezzetleri Sayfası. (Elif Açık)
Turşu Yararlı mıdır?
Turşu sağlığınız için faydalı mıdır? Cevap turşu yapımında kullanılan yönteme göre değişmektedir. Aşağıdaki makale geleneksel ve modern yöntemi incelenmekte ve bu yöntemlerin nihai ürünün besin değerlerini nasıl etkilediğini göstermektedir. .
Biliyor Muydunuz?
Kornişon turşusu Amerika Birleşik Devletleri’nde en sık tüketilen turşu çeşididir. Bunlar genellikle sandviç, hamburger ve diğer atıştırmalıklar ile birlikte servis edilirler.
Günlük yemeklere keskin bir tat eklemek istediğinizde turşu uzun zamandır ilk tercih olmuştur. Onlar kesinlikle yemeği daha heyecanlı bir hale getiren lezzet arttırıcılarıdır. Ancak, sağlık açısından turşunun herhangi bir besin değeri var mıdır? Turşu yemeklere tat katmanın haricinde onlara besin değerleri de katıyor mu?
Turşu Sağlık İçin Faydalı Mıdır?
Daha önce belirtildiği gibi, cevap turşu yapımında kullanılan yönteme göre değişmektedir. Salatalık gibi sebzeler ya da elma, şeftali ve armut gibi turşu yapımında kullanılan meyveler şüphesiz besleyicidir fakat turşu yapım süreci son ürünün besin içeriğini belirler. Bunlar aşağıda ele alınmıştır;
Doğal Fermantasyon:
Turşu yapımında kullanılan geleneksel fermantasyon yönteminin, turşu yapımında kullanılan sebze ve meyvelerin besin değerlerini koruduğu tespit edilmiştir. Bunun nedeni geleneksel fermantasyon yönteminde herhangi bir ısı veya kutulamanın kullanılmamasıdır. Sadece rafine edilmemiş deniz tuzu ya da fermantasyon için kullanılır. Bu şekilde doğal olarak fermente edilen turşular sindirimi kolaylaştırdığı bilinen faydalı bakteriler açısından da iyi bir kaynak sağlar. Yani doğal olarak üretilen bu turşulardan küçük miktarlarda tüketmek, bağırsaklardaki faydalı bakterileri artırmak için kolay bir yoldur. Sindirimi geliştiren bu faydalı bakteriler bağışıklık sistemini geliştirmenin yanında, B ve K vitaminleri sentezinde de önemli bir rol oynamaktadır. Ayrıca turşu doğal bir şekilde fermente edildiğinde, ısıya duyarlı vitamin ve mineraller de kaybolmaz. Bu geleneksel yolla fermente edilen turşunun en önemli faydalarından biridir.
Modern Turşu Yöntemleri:
Bugünlerde turşu kurmanın en yaygın yolu olan sirke-tabanlı pastörize turşular ısıl işlem görmektedir. Her ne kadar bu süreç ürünün raf ömrünü uzatsa da, zengin enzimler ve yararlı bakterilerin yanı sıra ısıya duyarlı vitaminleri öldürmektedir. Isıtma işlemi nihai ürünün besin değerini düşürür. Yani, modern yöntemlerle üretilen turşuların doğal olarak üretilen turşulara göre besin değerleri azalmaktadır.
Porsiyonlarınıza Dikkat Edin!
Hiç şüphe yok ki geleneksel yöntemle fermente edilen turşu, sağlıklı ve lezzetlidir ancak kesinlikle aşırı tüketimini önlemek gerekir. Nedeni ise oldukça basit turşunun yüksek tuz içeriği! Turşuyu daha uzun bir süre için muhafaza edebilmek için ekstra tuz ilave edilmesi gereklidir. Yani çok fazla turşu tüketmek ekstra tuz almak demektir.
Örneğin bir kornişon turşu 306 mg sodyum içeriği ile günlük sodyum ihtiyacının %13’ünü karşılar. Yani günde bir kaç tane turşu tüketirseniz günlük ihtiyaç olan 2.300 mg’ı aşabilirsiniz. Yüksek miktarda tuz alımı yüksek tansiyonun en önemli sebeplerinden biri olmuştur. Çok fazla sodyum alımı da vücudun susuz kalmasına neden olarak böbrek hasarı, kalp krizi ve inme riskini arttırabilir. Bu sağlık riskleri akılda tutulmalı ve turşu tüketiminde kesinlikle aşırıya kaçılmamalıdır.
Turşu Suyu:
Çok küçük miktarlarda turşu suyu içmenin de bazı sağlık faydaları olabilir. Yüksek sodyum içeriği nedeniyle turşu suyu içmek, kas kramplarının ve akşamdan kalmalık belirtilerinin hafifletilmesine yardımcı olabilir. Pek çok sporcu turşu suyunun spor ile bağlantılı kas kramplarını rahatlattığını bildirmiştir.
Hamilelikte Turşu Tüketimi:
Genellikle kadınların hamilelik dönemlerinde turşuya aşerme eğilimleri olduğu görülmüştür. Hamile bayanlarda turşu tüketimi çok endişe yaratacak bir neden olmasa da, turşunun çok yüksek tuz içeriği nedeniyle porsiyon konusunda dikkatli olunmalıdır.
Sonuç olarak doğal fermantasyon yöntemi turşu üretiminin orijinal yöntemidir ve bu şekilde üretilen turşular yıllar boyu sağlıklı ve lezzetli yemeklerin ayrılmaz bir parçası olmuştur. Besin değerlerinin ve faydalı bakterilerin ölmesi nedeniyle ısıl işlem görmüş turşulardan kaçınmaya çalışın. Az miktarda tüketildiğinde sağlıklı olan turşuları aşırıya kaçmadan tüketmeye özen gösterin!
http://www.bilgiustam.com/tursu-saglik-icin-faydali-midir-zararli-midir/
27 Kasım 2016 Pazar
enfes lor tatlısı
Enfes mi enfes, lor tatlısı tarifimde; oda sıcaklığında tuzsuz tatlı lor peyniri, bir bütün tavuk yumurtası, baklava ve börek yapımında kullanılan un, ince taneli irmik, kahvaltılık tuzsuz tereyağı ve bir çay kaşığı tepelice doldurulmuş karbonat kullandım. Saydığım malzemelerle tatlının hamurunu hazırladım, beze yaptım, yağlanmış tepsiye dizdim, turbo fırının alttan ikinci rafında 175°C derecede yarım saat pişirdim ve sıcak olan şerbetini verdim. Şerbeti tatlı hamuru fırıda pişerken hazırlarsanız, zamanlamanız mükemmel olur. Şerbetli tatlıları seviyorsanız, yapımı kolay bu tatlıyı denemenizi tavsiye ederim.
Enfes Lor Tatlısı Malzemesi
- iki su bardağı dolusu lor peyniri
- iki çorba kaşığı tepeli doldurulmuş un
- iki çorba kaşığı tepeli doldurulmuş irmik
- üç çorba kaşığı eritilmiş tereyağı
- bir çay kaşığı tepeli doldurulmuş karbonat
- bir tane tavuk yumurtası
25 Kasım 2016 Cuma
22 Kasım 2016 Salı
Çökelek Salatası
1 kase çökelek,
Bir kabın içerisine alınır.
Üzerine çökelek ve pul biber, eklenip harmanlanır.
Son olarak zeytin yağı ilave edilip, karıştırılır.
İstenilen zaman servis edilebilir.
21 Kasım 2016 Pazartesi
19 Kasım 2016 Cumartesi
Yer Elması Çorbası
Malzemeler:
- yaklaşık 750gr yerelması
- 1 adet kuru soğan
- 2 yemek kaşığı zeytinyağı
- yarım su bardağından biraz az kırmızı mercimek
- yaklaşık 1,5lt kaynamış su
- tuz
- limon
- Yerelmalarını soyup limonlu suda bekletin. Kuru soğanı yemeklik doğrayıp zeytinyağında kavurun.
- Soğan şeffaflaşmaya başlayınca yerelmalarını küp küp doğrayıp tencereye ekleyin. Mercimeği yıkayıp tencere ilave edin ve birkaç kez daha karıştırın.
- Kaynamış suyu ekleyip mercimekler ezilene kadar pişirin. Pişince blendırdan geçirin, kıvamı koyu gelirse su ilave edin. Tuzunu ekleyip limon suyula servis yapın.